Ahlak, bireyin doğuştan gelen gizil güçlerin etkisi ile toplumda var olan iyi-kötü yada doğru-yanlış kavramlarının inanç, huy, tutum, alışkanlık, gelenek gibi manevi değerlerin bütünüdür. Ahlak gelişimi ise kısaca toplum tarafından beğenilen davranışların, doğru kabul edilen hareketlerin yapılmasıdır. İnsanların çoğu genel geçer ahlak kurallarını bilir fakat uygulamaz. O halde çocukların ahlak gelişiminde en mühim nokta bu eğitimin okul öncesinden başlayarak verilmesi ve uygun rol model olunmasıdır. En üstün ahlak kuralları evrenseldir. Kişiden kişiye, toplumdan topluma değişmez. Sevgi, saygı, doğruluk, yardımlaşma buna örnek verilebilir.
Günümüz modern dünyasının teknolojik ilerlemesi baş döndürücü bir hızla sürerken insanlıktaki ahlaki çözünme ise aşağı doğru hızla inmektedir. Hayat sadece nefsi doyurmak, arzuların esiri olmak üzerine yoğunlaşmaktadır. Bir yanda açlıktan ölen çocuklar diğer yanda aşırı yemek yüzünden yolda yürüyemez insanlar…
Eğer insanlık “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” i yeterince idrak edebilseydi böyle bir sonuç meydana gelir miydi? Şimdi düşünme, sorgulama ve yüzleşme zamanıdır. Başta Müslümanlar olmak üzere HZ. Peygamber’i yeniden okumaya, yeniden anlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Ahir zamanda olduğumuz bu zaman diliminde faize bulaşmayan, borcunu zamanında ödeyen, doğru söyleyen, yardımsever olanların yaptıkları normal olmasına rağmen anormal gözle görülmektedir. Daha da vahim olan normale olan bakış açısının uğradığı dejenerasyonun boyutlarıdır. İşin özeti hiçbir anne-baba çocuğuna güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakamaz sözüdür. Çocuklar bizim söylediklerimizden ziyade davranışlarımız dikkate alırlar. Sürekli yalan söyleyen bir yetişkinin “yalan söylemek kötü bir davranıştır” demesi ne kadar anlamsız ise, söz ve davranışın aynı mesajı verdiği diyaloglar o denli faydalıdır.
Okul öncesi yıllar hem edinilen davranışın kalıcılığı hem de gelecek yıllardaki pek çok davranışa temel oluşturması bakımından çok önemlidir. Karakter büyük oranda yaşamın ilk beş yılında şekillenir. Ahlaki gelişim teorilerinde 0-6 yaş arası dönem ahlak öncesi dönem diye isimlendirilir. Çocuk ancak üç yaşına doğru gerçekçi anlamda iyi kötü fikrine sahip olmadığı gibi bazı davranışların neden iyi, bazı davranışların neden kötü olduğunu tam olarak idrak edemez. Bu dönemde yegane otorite anne ve babanın onayının alınmasıdır. 3-7 yaş arası dönem iş birliği dönemidir. Suçlama, utangaçlık ve kızma gibi durumlardan ziyade saygı, sabır ve hoşgörü ile örülmüş diyaloglardan hoşlanır.
Bediüzzaman ahlak eğitimine aileden başlamak gerektiğini vurgular. Evler ilk mekteptir. Çocukların dini ve ahlaki terbiyelerini ihmal etmek, dünya çıkarları için Kur’an ve dini eğitimlerden mahrum bırakmak çocuğa yapılacak en kötü şeylerden biridir. Çocukların beyni beyaz bir levha gibidir. İyilik ve güzellikler işlenirse hayat boyu böyle devam edecektir. Mesela yedi yaşına giren bir çocuğa namaz gibi farzları öğretmek gerekir. Nihayet on yaş civarı ciddi manada namaza alışmasına önem vermek gerekir. Yapılan eğitim ve terbiye çalışmaları sevdirerek, kolaylaştırarak, şefkat dairesi içinde olmalıdır. Çocuk şımarma derecesine ulaşmadan, terbiye konusunda başıboş bırakılmadan durumu idare etmek gerekir.
Hedonizmin esiri olmuş benliklerimizi modernitenin kir ve pasından kurtarmak için her şeyimizle Allaha yönelmek zorundayız.
Related posts
Yazara Soru Sor
Yeniler
İşten değil aramaktan yorulanlar!
Tehlikelidir değişmek kelimesi kişinin var olan statüsünün hiç hazır olmadığı bir anda onu ensesinden yakalaması. Gerçi kaç insan hazırdır ki bilinmez bir yolda fenersiz yürümeye… Bu yüzden zordur değişim vücudun hiçte hazır olmadığı bir süreçtir bu evre, kişinin daha önce hiç deneyimlemediği bir engel ile…
İşsizlik
Yetişkin bir bireyin yaşamının sürekliliğini sağlayabilmesi, özgür olabilmesi için çalışması gerekir. Herhangi bir işte çalışmak kişinin işe yarar hissetmesini, değerli hissetmesini sağlamakla birlikte aidiyet duygusunu besler. Toplumsal açıdan baktığımızda ise toplum, başarılı ve mutlu insanlara değer verir. Böyle olmayan herkesin değerini görmezden gelir. Toplum içinde…